ORHAN YAVUZ
ÖĞRETMEN
1938'de Maçka Belediyesi çalışanlarından Hocaoğlu(Yavuz) Ali Osman ve Hacıoğlu(Genç)Güller'in 4. çocuğu olarak Hacavera Köyü'nde doğdu. İlkokul ve Ortaokulu Maçka ilçe merkezinde okudu. Sonrasında Trabzon Öğretmen Okulu'nu bitirdi.1958 yılında aynı köyden 4 yıl nişanlı kaldığı Memiş Topçu ve Azime'nin kızı İfakat Topçu ile evlendi.
İlk görev yeri Galyan'dı. Sonra Yukarı Hordokop(Ortaköy) Köyün'de uzun süre öğretmenlikle birlikte okul müdürlüğünü de yaptı. Daha sonra köyün zorlu ve uzun yolunu yağmur, kar demeden her gün Maçka'daki evinden gidip gelmekte çok zorlandığı için Maçka merkezde bulunan Merkez (bugünkü Cumhuriyet Ortaokulu) İlkokulu'na atandı ve emekli olana kadar bu okulda çalıştı. Ek olarak Maçka Lisesinde boş geçen Tarım derslerine girerek öğrencilerin bilgi sahibi olmasına katkı sundu. Maçka’nın uzak köylerinden gelip yatılı kalan öğrencilerin akşam etütlerinde öğretmenlik yaptı.
Öğretmenliği boyunca binlerce Maçka'lı öğrencinin Cumhuriyet ilkeleriyle yetiştirilmesi için yılmadan, bitip tükenmeyen bir sevgi ve azimle uğraş verdi. Maçka Lisesi resim öğretmenlerinden, Trabzon'un seçkin sanatçılarından biri olan Yusuf Katipoğlu, bir okula yaptığı "öğretmen" heykelindeki esin kaynağını "Maçka lisesine atandığımda, lisenin yanından geçen uzun boylu bir öğretmenin sürekli öğrenciler ile el ele hali ve en ilginç olanı onların gözlerini şefkatle sevdiği anlar hiç aklımdan çıkmadı. İşte bu katıksız sevgiden ilham aldım" diye ifade etmişti.
Maçkalıların "Orhan Ağası" yaşamı boyunca mesleki, yerel ve ülke sorunlarına asla kayıtsız kalmamıştır. 1965 yılında, TÖS Türkiye Öğretmenler Sendikası'nda diğer Maçka'lı yiğit öğretmen arkadaşlarıyla birlikte başlayan mücadelesi, Türkiye Öğretmenler Sendikası (TÖS)'ün 12 Mart 1971 askeri darbesi sonucu kapatılması sonrasında TÖB-DER ve Halkevleri bünyesinde mücadeleye devam etmiştir.
7 Temmuz 1969’da Kayseri, Alemdar sinemasında yapılan TÖS kongresinde, önceden planlanan ve herkesçe bilinen standart tahriklerle hazırlanan oyunun figüranları olan yüzlerce gerici faşist tarafından taşlı sopalı ve "Molotof kokteyller" eşliğinde yapılan saldırıyla yakılmak istenen 800 öğretmen arasındaydı ve öğretmen camiasına yapılan bu saldırıda yaralandı.
15 Şubat 1969’da Ankara Tandoğan meydanında yapılan büyük öğretmen mitinginde Türkiye'nin her yanından gelen arkadaşlarının yanında Maçka öğretmenleriyle birlikte katılım sağladı.
12 Mart 1971 darbesi sonucunda ilan edilen sıkıyönetim sürecinde birçok arkadaşıyla birlikte gözaltına alındı. Annemle birlikte temiz çamaşır ve yemek getirmek amacıyla gittiğimiz Boztepe/Trabzon'da "Amerikan üssü" karşımıza çıkınca annemin yorumu çok ilginçti "oğlum, babanı Amerika tutuklamış".
12 Eylül 1980 askeri darbesinde gözaltına alınmamasına rağmen o tarihe kadar huzur içinde yaşayan ve tek bir kişinin burnunun bile kanamadığı Maçka'da, yapılan tutuklamalar karşısında büyük üzüntü yaşadı.
Maçka'da, uzun süre Halkevleri ve Türk Hava Kurumu yöneticiliği yaptı.
Ailesine ve öğrencilerine sürekli özgür, adil, onurlu ve sevgi dolu bir birey olmayı öğütlemiş olup; bu ilkeler bağlamında örnek olacak bir yaşam sürdürdü.
Genellikle "Ihlamur ağaçları altında" demli çaylar eşliğinde yaptığı güzel sohbetler, anlattığı öyküler ve şakaları unutulmazdı. Biz gençlerin "ne olacak bu memleketin hali" tartışmalarımıza şahit olduğunda şöyle takılmayı severdi "Ula uşaklar, boş bir zamanımda gelin de şu devrim işini halledelim"
Zorluklarla geçen hayatını kimseye yansıtmadan ama o hayatı hep güzel yanlarıyla sunmaya çalışan bu yaşam ustası öğretmen, 4 Ocak 1994 yılında amansız hastalık sonucunda 56 yaşında çok sevdiği Maçka toprağına emanet edildi.
