ismet eyüboğlu


ŞEHİT CENAZELERİ NELERİ DÜŞÜNDÜRÜYOR

Artık biliyoruz Türkiye içten ve dıştan büyük bir kuşatma altında.


            ŞEHİT CENAZELERİ NELERİ DÜŞÜNDÜRÜYOR 

          Artık biliyoruz Türkiye içten ve dıştan büyük bir kuşatma altında.
Yurdumuzun birliği bütünlüğü büyük  bir tehdit altında. Vatan mücadelesi veriyoruz.
Yedi düvelle savaşıyoruz. Her savaşın olduğu gibi bu savaşın da bedelleri var,
büyük bedeller ödüyoruz. Bu bedellerin en büyüğü şehit kanlarıdır. Kuskusuz 
bu bu bedeli ödeyenlerin basında güvenlik güçlerimiz, polislerimiz, askerlerimiz 
gelmektedir, bu arada terör saldırılarında yaşamını yitiren sivil insanlarımız da .
Gecen gün ilçemiz Maçka´nın Gürgenagac  köyüne de Diyarbakır´da şehit olan bir 
polisimizin cenazesi geldi. Biz de cenazeye katılanlar arasındaydık. İnanılmaz 
mahşeri bir kalabalık vardı, Dağlar taslar, insanla, arabayla doluydu. Bu mahşeri kalabalıktan cenaze namazının kılındığı yere yaklaşmak bile mümkün değildi.
Kimdi bu insanları oraya çağıran, kimdi bu insanlar, o şehidin nesiydiler acaba, akrabası mı, yakını mı? Duyan duymayana haber saldı ve insanlar o Dağları tasları 
doldurdu. Dikkat edin Türkiye´nin  neresinde olursa olsun bütün şehit cenazeleri 
son zamanlarda hep böyle. Dun bu kadar değildi, son zamanlarda artık kentler köyler , alanlar duyarlı kitlelere dolup taşıyor, buna ne demeli? Ben buna ayağa kalkış diyorum, silinme diyorum, milli uyanış diyorum. Evet bu bir milli uyanıştır, silinmedik, ayağa kalkmadım, bütün olumsuzluklara rağmen, sağlanan Türkiye´nin ayak seslerinin. Bu büyük halkı yenemezler, yedi bin beş yüz senedir etle tırnak olmuş bu halkı, bölemezler, parçalayamazlar, yutamazlar.
Büyük acılar yasıyoruz, büyük acılarda kavruluyoruz, hemhal oluyoruz, böylece
yeniden  millet oluyoruz, yeniden bir vatan kazanıyoruz. Çocuklarımıza yeni bir vatan armağan edeceğiz. Herkes bunu böyle  bilsin, bütün dünya dost düşman 
buna tanık olsun. Yalana dolana kimse kanmasın, herkes kafasını ayağa kaldırsın
yıldızlara güneşe baksın, örülmekte olan geleceğin o güzel dünyasının duvarına 
harç taşısın tuğla koysun , hiç bir şey yapmıyorsa da gölge etmesin. Kimse bizi hayalcilikle de suçlamasın, biz bilimin iyimserliğini yüreğimizde taşıyoruz. Biz o büyük ustanın emekçileriyiz geleceğe de onun gibi bakıyoruz.
Güzel günler göreceğiz çocuklar, 
Güneşli günler, 
Motorları maviliklere süreceğiz çocuklar.