Turhan Eyüboğlu


Nasıl Bir Canlı Türü? 2

Haksız, hukuksuz, adaletsiz bir şekilde anneler ağlatılmaz!


Nasıl Bir Canlı Türü? 2

 

Haksız, hukuksuz, adaletsiz bir şekilde anneler ağlatılmaz! Annelere rağmen işkence yapılmaz! Annelerin ağlamasından zevk alınmaz! Annenin feryadını duymamak için kulak kapatılmaz! Ağlayan anneyi görmezlikten gelinmez! Ağlayan bir anne gördüğünde vicdanın sızlamıyor ve merhamet seni terk ediyorsa sen bir insan olamazsın!

 

Olsan olsan insan türünün yarattığı bir varlık olursun ki bu zamanda oldukça fazla türediğine inanıyorum. Şuna da inanıyorum; insanoğlu, yarattığı bu varlığı bir gün yok edecektir. İnancım bu!

 

Anne ağlayarak hastaneye girer; ancak girdiği kapı gideceği yere o kadar uzaktır ki ağlamaktan bitirdiği enerjisi ona artık güç veremiyordur. Gideceği yere yakın olan kapı talimat verilerek onlara açılmamaktadır. Merhamet ve vicdanı olmayan biri tarafından böyle bir talimat verilmiştir. 

 

Hastaneye girişler onlar için eziyete çevrilmenin zevkini yapan yeni canlı türü bir yönetici tarafından yönetilmektedir. Çünkü bugünkü Türkiye’de olmaması gereken yerde olan insanlar, yerlerinde kalabilmek için her şeyi yaparlar.

 

Ancak insanoğlu olduğunu unutmayan çalışanların bu haksızlığa gönülleri çok razı olmaz. Taşıdıkları merhamet onları rahatsız eder. Bu gözü yaşlı aile hastaneye geldiğinde onların acısını kalbinde hisseder ve onlara kapı açılmayacak talimatı verilmiş olsa da kapıyı onlar için bir dakikalığına açar. 

 

O bir dakika onlara nerdeyse yedi yüz metreyi yürümekten kurtarır. Anne bu davranış karşısında gözyaşlarını tutamaz ve uzaktan da olsa göz ucuyla o insanoğluna dünyanın en kıymetli teşekkürünü gönderir.

 

İşte bu teşekkür onların kalplerini birbirine mühürlemiş olacak ki her gün o kapı o gözü yaşlı aile için bir dakikalığına açılır. Hiç olmazsa artık hastaneye giriş, eziyet olmaktan çıkmış kanunsuz ve eziyet için verilen talimatlar bir dakikalığına unutulmuştu. 

 

Her sabah gözler bir saniyeliğine teşekkür için birbirine bakıyor. İçten gülmenin en kutsalı sabahları gerçekleşiyordu. Gözü yaşlı annenin en ihtiyaçlı olduğunda yapılan bu yardım karşısında  insanlığın ölmediğini hatırlatıyor ve umut doluyordu.

 

Ne yazık ki kötü insan durur mu? Bu kutsal iyiliği dünyanın en kötü olayı yapılmış gibi yeni canlı türü varlığa bildirmeyi görev edinen bir vicdansız ve merhametsiz tarafından iletilir. İyiliği yapan çalışan apar topar ordan alınarak başka bir üniteye gönderilir.

 

İleride anne adayı olacak bu çalışan öyle bir yürek taşıyor ki "Bu olaya sessiz kalsaydım, insan olamazdım!" diyecek kadar insan! "Ömür boyu bunun vicdan azabını çeker, kendimi asla affetmezdim." diyecek kadar da mangal yürekli bir kadındı. Her zaman yapılan haksızlık ve hukuksuzluk karşısında elimden geldiği kadar yardım yapacağını haykıran vicdan sahibi bir çalışandı.

 

Merak ettiyseniz yazayım! Bu gözü yaşlı aile, haksız yere içeride tutulan ve  iddianamesi hâlâ hazırlanmamış  Beylikdüzü Belediye Başkanı Mehmet Murat Çalık’ın ailesi! Onlara yardım eden  vicdanı, merhameti ve adaleti olan görevli kadın ise şimdilik sürgün yerinde çalışmaya devam ediyor.

 

Elbet bir gün herkese adalet lazım olacak! Yaşasın bünyesinde ahlak, vicdan, merhamet ve adalet taşıyanlar!

Yaşasın baskıya ve adaletsizliğe boyun eğmeyenler!