Osman Konak


MEHMET GAZİOĞLU

KUNDURACI-ÇAPULACI


MEHMET GAZİOĞLU

KUNDURACI-ÇAPULACI


           1907’de Yeşilyurt(Hacavera) köyünde doğdu. Babası Molla Fehmi, Annesi ise Gülbahar’dır. Sekiz kardeşin en büyüğü olan Mehmet Gazioğlu(Çapulacı Mehmet) okula hiç gitmedi. Rusların Maçka’yı işgal ettikleri yıllarda 15 gün gece mektebine giderek eski Türkçeyi öğrendi.

 

Mesleğine Maçka merkezde “Oflu çapulacı” Mustafa adındaki ustasının yanında başladı. Çıraklık döneminde kendisini yetiştirerek kısa zaman da mesleğini öğrenerek iyi bir usta olma başarısını gösterdi. 

 

           Kendi köyünden olan Muratoğlu Osman kızı Fatma ile evlendi. Köyünde yaşanan olumsuz bir olaydan dolayı eşini ve ilk çocuğu olan Neyziye’yi eşinin babasına bıraktı ve Maçka’yı terk ederek bir başka şehirde yaşamaya gitti.

Gurbet ellerinde kaldığı süre içerisinde sadece kendi köylüsü olan Osman Algan ile mektuplaştı. Üç yılın sonunda gurbet yaşamına son verdi. Yeniden eşi ve çocuğunun yanına, memleketine dönerek aynı mesleğine kaldığı yerden devam etti.

 

Askerlik çağı geldiğinde bu görev için gitmiş olduğu Bayburt’ta saraç olarak askerliğini tamamladı.Askerlik dönüşünde yeniden ustasının yanında kalfa olarak 10 lira aylık ile çalışmaya başladı.

 

Maçka merkez de esnaf olarak çalıştığı yıllarda Yeşilyurt(Hacavera) köyünden ayrılarak Güney mahallesinde mülkiyeti Emrullah Ersoy’un sahibi olduğu araziyi satın aldı.Satın aldığı bu araziye kendi imkânları ile gece gündüz çalışarak onardı, içerisinde yapmış olduğu eve ailesi ile birlikte taşındı.

 

               Yapmış olduğu evliliğinden 9 çocuğu oldu.Neyziye, Zülfiye, Şekip, Necati, Necip, Nevzat, Necdet, Meçbure ve Güner adlarında ki çocuklarının bir kısmı genç yaşlarında hastalanarak vefat etti.

Kendisine bu mesleği öğreten Oflu ustası Mustafa Efendi yanından bir süre sonra ayrıldı. Mülkiyeti Salih Aytaç’ ın olan dükkânı kiralayarak mesleğini devam ettirdi.1943 yılında mülkiyetini satın aldığı bir başka dükkâna taşınarak aynı mesleğini 04 Nisan 1972’de öldüğü tarihe kadar devam ettirdi.

 

Mesleğe başladığı yıllarda henüz çıraklık döneminde Rusların Trabzon’u işgali ve dolayısıyla da Maçka’yı da işgal ettiklerinden buraya gelen Ruslardan dişçiliği de öğrendi. Rusların daha sonraki yıllarda Maçka’yı terk ettiklerinde öğrenmiş olduğu dişçiliği gayri resmi diş doktoru(Ücretsiz) olarak devam ettirdi. Aynı zaman da ilçede çok sevildiğinden 23 yıl da muhtarlık görevinde bulundu. Muhtarlığı döneminde birçok insanın yardımına koşmuş birisidir Mehmet Gazioğlu. 

“Başından geçen bir olay ise şöyledir”; 

 

Köylünün birisi yeni yapmış olduğu evinin çatısını kesmiş olduğu çam ağaçlarından elde ettiği hartuma ile örter. Fakat şikâyet edilerek Hâkim karşısına çıkmak için gün beklemektedir. Bu arada “Çapulacı” Mehmet Gazioğlu suçlunun yanına giderek nasıl davranması gerektiğini, verecek olduğu ifadeyi köylüye anlatır.

Çapulacı Mehmet Gazioğlu suçlu olan köylüye hâkim karşısına çıktığında “Evimi örtmeden önce çocuklarım açıkta idi. Şimdi kaçak olarak kestiğim çam ağaçlarından elde ettiğim hartuma ile örttüm ve çocuklarım şimdi emniyettedir. Vereceğiniz her türlü cezaya razıyım”; diye ifade vermesini söyler. Köylü de Hâkim karşısında aynı ifadeyi verir ve Hâkim köylünün vermiş olduğu bu ifadesinden dolayı kendisine ceza vermez.

 

Rusların Maçka’yı terk ettiği yıllardan sonra İlçede diş çekimi için hiçbir doktor bulunmamakta, sadece “çapulacı” Mehmet Gazioğlu bu görevi yürütmektedir. Bu görevi dolayısıyla ancak halk tarafından bazen de şikâyet konusu da olmaktadır. 

Günün birinde dönemin Belediye Başkanı Ömer Sümer ve Muhittin Topaloğlu ile bir kahvehanede oturmakta ve sohbet etmektedir. Caddenin karşı tarafındaki evde oturan Karakol komutanı evine çıkarken Demokrat Parti aleyhine propaganda yapıyorlar diye komutan iki asker göndererek kendisini karakola çağırır. Karakol komutanının tutmuş olduğu tutanağı “Çapulacı” Mehmet Gazioğlu imzalamaz. İki asker nezaretinde kendisini sağlık ocağına götüren askerler burada, sen diş çekiyorsun diyerek uyarır ve hakkında başka bir tutanak tutulur. 

 

Adliyeye sevk edilen “Çapulacı” Mehmet Gazioğlu Hâkim karşısına çıkar. 

             Hâkim Hakkı Soylu, Başkâtip ise kardeşi Nazmi Gazioğlu dur. 

“Hâkim yaz Nazmi Bey diyerek söze başlar ve diş çekmediğini beyan ederek kendisine beraat kararı verir”. 

Oysaki mesleği çapulacılık olan ve aynı zamanda Rus işgalinde öğrenmiş olduğu dişçiliği de devam ettirmekte ve Maçka ilçesinin tek diş doktorudur. Maçka merkezinde iki dere arasında bulunan hapishanede yatan mahkûmların ve askerlik görevini yerine getirmek için ilçeye gelen birçok askerin, komutanlarının izni ile hem dişlerini çekmiş hem de karşılıksız olarak giyindikleri postalları tamir etmiştir.

 

Yaz aylarında eşi ve çocuklarını yaylaya gönderirdi. Kendisi hasta gelecek diyerek uzun süre dükkânından ayrılamazdı. Her zaman bir hasta gelir ve kendisini bulamaz diyerek beklerdi. Küçük bir dükkânının arka kısmında gelen diş hastalarının bazen dişlerini çeker bazen de tedavi etmeyi sağlardı. Uzun yıllar Maçka halkına hem giyim(Çapulacı-Ayakkabıcı) konusunda, hem de Ruslardan öğrendiği dişçilik konusunda hizmet etmiş yardım sever bir esnaf olarak tanındı.

Aynı mesleğini azda olsa oğlu Necati Gazioğlu tarafından kendisinin olmadığı zamanlarda devam ettirdi. Askerlik görevi sırasında asker ocağında da bu mesleği ilerletti. Sonra ki yıllarda Almanya’ya işçi olarak giden oğlu Necati Gazioğlu da bu mesleğe son verdi. 

           Necati Gazioğlu kış aylarında biraz Almnyada,bazende İstanbul’da ki evinde, yaz aylarında ise babasından kalan Güney Mahallesindeki evinde ikamet etmektedir.

Kaynak kişi: Oğlu Necati GAZİOĞLU