Fatma Karahasanoğlu


İNSANLAR VE HAYATLAR

Yavuz Sultan Selim döneminde ihtiyaç sahibi bir adam varmış. Mübarek adam her gün teheccüde kalkar ve ihtiyacını Allah´a arz edermiş.


İNSANLAR VE HAYATLAR         

             Yavuz Sultan Selim döneminde ihtiyaç sahibi bir adam varmış. Mübarek adam her gün teheccüde kalkar ve ihtiyacını Allah´a arz edermiş.

Adamın geçim sıkıntısı artınca ellerini semaya kaldırarak ?Ey Allah´ım, merhametli olanı merhametsize mi şikayet edeyim, ben kimseden bir şey isteyemiyorum lütfen bana yardım et? demiş. Gece yattığında rüyasında Peygamber Efendimiz (S.A.V.)´ i görmüş.

Efendimiz (S.A.V.) ona ?Bizim Selim´e selam söyle, dün çekmeyi unuttuğu zikirlerin kefareti olarak sana 1 kese altın versin? demiş. Adam rüyadan uyanır uyanmaz yola koyulmuş. Günler sonra şehre inmiş ve padişahın sarayına uğramış. Sarayın kapısındaki askerlere ?Yavuz Sultan Selim´e Peygamber Efendimiz´in (S.A.V.) selamını getirdim, onda alacağım var? demiş. Askerler şaşırmışlar ?Biz bunun doğru olduğunu nereden bilebiliriz ey yaşlı adam? deyince vezir adamı görmüş ve sultanın huzuruna çıkarmış.

Adam Yavuz Sultan Selim´in karşısına geldiğinde sultan hazretleri ne istediğini sormuş. Adam Yavuz Sultan Selim´e dönerek ?Resulullah´ı dün rüyamda gördüm bana dedi ki ?Bizim Selim´e selam söyle, dün çekmeyi unuttuğu zikirlerin kefareti olarak sana 1 kese altın versin´ ? demiş. Yavuz Sultan Selim gerçekten de bir önceki gece çekmesi gereken zikri çekmediğini hatırlamış.

      Yalnız takıldığı bir nokta varmış. Resulullah´ın ?Bizim Selim? lafına takılmış sultan hazretleri. ?Resulullah ne dedi bir daha söyle? demiş. Adam ?Bizim Selim? dedi demiş. Yavuz Sultan Selim adamın eline 10 kese altın koymuş ve tekrar sormuş ?Resulullah ne dedi??. Adam ?Bizim Selim? dedi demiş.

Yavuz Sultan Selim 50 kese altın koymuş adamın eline. Tekrar sormuş ve tekrar sormuş. Her ?Bizim Selim? cevabını aldığında bir o kadar altın daha koymuş adamın eline. Vezir Yavuz Sultan Selim´in kendinden geçtiğini görünce ?Ey adam tamam bu kadar altın sana yeter git artık? deyince adam gitmiş. Yavuz Sultan Selim kendisine geldiğinde vezire dönerek şunu demiş:

?Resulullah bizi kendisinden sayıyor görüyor musun? Eğer onu göndermeseydin sırf Resulullah´ın ?Bizim Selim´ sözü için bütün varımı yoğumu o adama verirdim?.

                                                ***

Bir gemiide bir derviş vardı. Yükü ve eşyâsı yoktu. İyi huylarından, mertlik ve insanlıktan bir yastığa dayanmıştı. Gemi suların üzerinde akıp giderken, bir ara gemide bir kese altın kayboldu. Derviş ise o sırada uyuyordu. Herkesi aradılar, bulamadılar; biri de o dervişi gösterdi ve:

??Şu uyuyan fakiri de arayalım.? dedi. Para sâhibi, derdinden dolayı, yok yere onu uyandırdı. O mâsum dervişe itham dolu bakışlarla:

??Bu gemide bir kese altın kayboldu. Herkesi aradık; bulamadık. Sıra sende! Hırkanı çıkar, soyun da, halkın şüphesi kalmasın.? dedi. Derviş ise:

?Yâ Rabbî! Mâsum kulunu suçlu buluyor­lar, hâlimi Sana arz ediyorum!? diyerek Hakk´a ilticâ etti.

Gemidekiler, dervişe gönül kırıcı bir şekilde davranmışlardı. O temiz gönlün sâhibi, yâni Hak Teâlâ ise, onun kırılmasına râzı olmadığından, balıklara emretti ve o anda denizin her tarafından sayısız balık başını çıkardı. Her birinin ağzında, çok kıymetli iri bir inci vardı. Her birinin ağzında bir inci vardı ama ne inci!.. Paha biçilmez kıymetteki bu inciler, Allah tarafın­dan lutfediliyordu. Kimsenin o incilerde hakkı yoktu.

Derviş, balıkların ağzından birkaç inci alıp geminin ortasına attı. Ken­disi de sıçrayıp havada iskemleye oturur gibi oturdu. Padişahların tahtlarına oturdukları gibi bağdaş kurmuş, havada duruyordu. Gemi de onun önünde gitmede idi. Gemidekilere seslenerek dedi ki:

??Haydi gidin; gemi sizin olsun, Hak benim olsun! O, ne beni hırsızlıkla suçlar, ne de beni kusurlarımı açığa vuran birisi­nin eline bırakır.?

Gemide bulunanlar:

??Ey ulu kul! Sana bu yüce makâmı ne yüz­den verdiler?? diye seslendiler. Derviş:

??Mânâ sultanlarına saygı gösterdiğim için verdiler. Yoksullara karşı da hiç kötü zanna kapılmadım. O latîf ve nefesi hoş yoksullar yok mu; Abese Sûresi onları yücelt­mek için geldi. Onların yoksulluğu              dünyâlık için veya dünyaya sarılmak için değildir. Onların dünyada Hak´tan başka hiçbir şeyi olmadığından, onlar yoksulluğu benimsemişlerdir.? dedi.