Fatma Karahasanoğlu


YAHYA EFENDİ VE TERZİ 

Terzi Kusto bir gün, Yahya Efendiye diktiği yeni elbiseyi prova ederken, Yahya Efendi; “Elbisenin yenisi mi iyidir, eskisi mi?” sorar.


                                  YAHYA EFENDİ VE TERZİ                   

 

                        Terzi Kusto bir gün,  Yahya Efendiye diktiği yeni elbiseyi prova ederken, Yahya Efendi; “Elbisenin yenisi mi iyidir, eskisi mi?” sorar.

Terzi; “Bu ne sözdür Yahya Eendi? Her şeyin yenisi iyi olur elbet. Niye sordunuz anlayamadım.”

Yahya Efendi, gülümseyerek; “Anlamışsın anlamışsın da, anlamamış gibi yapıyorsun. Bazılar aynı şeyin hep eskisinde ısrar ederler nedense. Sözgelimi sen. Senin de eskimiş giysilerini yenilemiyorsun. Terzi kendi söküğünü dikemezmiş, senin söküğünü de biz dikelim, ne dersin,” der. 

Bu çok zarif, çok manidar soru karşısında Terzi, bir müddet düşündükten sonra; “Anladım, Yahya Efendi. Umarım geç kalmadım.” Der..

Yahya Efendi. “Niye geç kalacaksın?”  sorunca,

Terzi; “Çürüyen giysi yama tutmaz Yahya Efendi.” Der.

Yahya Efendi de; “Sana yamadan söz eden kim, yeniden söz ediyorum. Ben sana yeniden.”

O sırada provayı tamamlayan Terzi;  “ Yahya Efendi, elbiseniz bana göre tamam. Sizin bir şikâyetiniz var mı?”

Yahya Efendi; “Cebi yok mu bu elbisenin Terzi Kusto Usta?” sorar.

Terzi Kusto; “Aa! Olmaz mı Yahya Efendi. Var elbet fakat dikişlerini sökmeyi unutmuşum” dedikten sonra cep ağızlarının dikişlerini sökünce, cebin içinden bir kese altın çıkar. 

Bu duruma çok şaşıran Kusto, ne diyeceğini, ne edeceğini bilmez bir halde kıvranırken, Yahya Efendi; “Ne kıvranıp duruyorsun Kusto Usta? O altınlar senin. Sana ait.”  Der.

Terzi;  “hayır, Yahya Efendi, onları ben oraya koymadım.” deyince,

Yahya Efendi; “Elbette sen koymadın Kusto Usta. Bize ait hiçbir şey yok ki zaten. Her şey O’nun. Senin hazineni bizim cebimize koymuş, onu sen bizim elimizden alacaksın demek ki.”, der.

Keseyi terzinin eline sıkıştırırarak; “ Gönül ceplerinin dikişlerini söktüğün zaman, asıl hazineyi orada bulacaksın.” Der. 

Terzi; “anladım  Yahya Efendi. Şu an gönül ceplerim açıldı. Bende Müslüman oldum. Ama para için değil.” diyerek Yahya Efendi'nin ellerine kapanır.