DUYGU KARAHASANOĞLU

Tarih: 03.06.2025 16:07

ŞURUPLU TATLILAR

Facebook Twitter Linked-in

                        ŞURUPLU TATLILAR

         Hanımların yardım maksadıyla yaptıkları keremsi bilmeyen yoktur. Yapılan kermesler her zaman yararlı işlerde kullanılır.

Huzur evi, yetiştirme yurdu, mahkumlar yararına yapıldığı da bilinmektedir. Kermes aracılığıyla yaşlıların, çocukların, mahkumların yalnızlıkları, acıları bir nebzede olsa azaltılmaktadır. 

         Kermes düzenleyen hanımların bazıları hala yaptıkları tatlıların sütlü mü, şuruplu mu olduğunu bilmemektedir. O hanımlara tatlıların cinsinin hatırlatmayı görev edindik. 

Sütlü tatlılar ; sütlaç, tavuk göğsü, kazan dibi, muhallebi gibi. 

Şuruplu tatlılar ; baklava, saray burması, tulumba tatlısı, revani gibi. 

         Geçen günü, kermes ürünlerini gezerken, şuruplu tatlı olup olmadığına baktık. Genç kız, şuruplu tatlı olarak tavuk göğsünün gösterdi. Hayır dedik. Şuruplu tatlı olmadığını söyledik.  Bu seferde genç kızın yanında ki, kadın, şuruplu tatlı nereye diyorlar diye kıza sordu.

Kadının bilgisizliğine gülerek ;

      “şuruplu tatlı, baklava, şekerpare gibi tatlılara denir.”

Kadın biraz bozuldu, ne yaparsın. Bilgisizlik, cahillik her zaman başa beladır.

                            ***

                          TEK TİP İNSAN !!!               

        Teknoloji geliştikçe, algılama ve iletişimde gerileme oldu. Tek tip insan topluluğu oluşturuldu. İnternet ortamında bunu daha rahat görmekteyiz. 

Bir çok kişi bilgisayarları bilinçsizce kullanmaktadır. Yönünü kaybeden sağa sola yalpalayan gemi gibi sitelerde dolaşmaktadır.   

Damdan düşer gibi elektronik posta adreslerine düşer. Kullandığı sözcükler basit olduğu kadar harflerin çoğu da yazılmamaktadır. Bozuk cümle kuruluşlarıyla , kendini ifade etmeye çalışır. Sanal bir dünya olduğundan bilgilerin çoğunu da doğru söylemez. 

        İletişimin neden bozulduğunu anlamak fazla zor değil. Bir çok bilgisayar kullanıcısında ruhsal bozukluk olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz. Toplumda söylemediklerini sanal ortamda söylemektedir. Şiddet içeren sözcüklerden alın, küfür sözcüklerinden çıkın. 

Bu da ister istemez şiddeti doğurmaktadır. Önüne geçilemeyen sorunların varlığı altında ezilmek istenmiyorsa, şimdiden önlem alınmalıdır. Yarın çok geç olabilir.   

                                  ***

                                          ÖYLE YA DA BÖYLE 

         İki eşek aralarında konuşuyorlarmış. Birinci eşek, “sahibimiz ölse de, mal ve semerden kurtulsak.” Diğer eşek, “sahibimiz ölse bile başka sahibimiz olur. Biz eşek olmaktan kurtulmalıyız.” 

         Eşeklerin şikayet tartışmaları bir yana dursun. Bir çok kişi ait olduğu yeri bilmiyor. Yani farkında değil. Nereye sürerlerse, onu yapıyor. Kendini kayadan at denilirse, onu düşünmeden yapar. 

İşte ! Bu tiplerin topluma getireceği zarar, azımsanmayacak boyuttadır. Öyle yada böyle bu tip olaylarla karşılaşıyoruz. Her zaman için söylenen bir söz vardır. “iş bilenin kılıç kuşananın” bizde öyle diyoruz. 

İşi bilen kişiler, karar versin. Rast gele gelişi güzel isimlerle iş yürümediğini defalarca gördük. Herkesin belli bir kapasitesi vardır. Bu kapasite üzerine çıkılmadığı vakit, yapılan işlerin anlamı da kalmıyor. Her kim, olursanız olun ait olduğunuz yeri bilmelisiniz. Toplu yaşamanın belli kuralları vardır. Hoşunuza gider yada gitmez. Ama var olan gerçekte değiştirilemez.  


 


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —