DUYGU KARAHASANOĞLU


ONLARIN FİKRİ ALINMADI                                                    

Doğal yaşam bozulunca yaban hayvanlarının, dengesi de bozuldu.


                                                ONLARIN FİKRİ ALINMADI                                               

                                                    

                                Doğal yaşam bozulunca yaban hayvanlarının, dengesi de bozuldu. 

Açık alanlarda, ormanlarda yaşam süren yaban hayvanları son yıllarda yerleşim yerlerine inerek tehdit oluşturdular.

Bugüne değin yerleşim yerlerinde görünmeyen yaban hayvanları, nasıl olduysa, yerleşim yerlerinin vazgeçilmezleri arasına girdi. 

Ayı, domuz, kurt, çakal, tilki, gibi, hayvanların yüksek yerlerde yaşaması gerekirken, ilçe merkezlerinde ne işleri var? 

Bunun  açıklanacak bir yanı  olup olmadığını siz değerli okurlarıma bırakacağım. Yorumlar sizden. 

                               İnsanlar, son yıllarda hiçbir yere ne yazık ki sığmaz oldu. Kentte, ilçede, köyde derken yaylalara sırayı getirdi. Ağaçlar kesilerek, ormanın doğal yapısı bozularak, kendilerine ev yapmak isteyenler, sadece kendilerini düşündü. Ormanlarda yaşayan yaban hayvanlarını hiç hesaba katmadı. Bu hayvanlar ne yer, neyle beslenir? Hiç düşünmediler. Sadece; “yaylada bir evim olsun.” Diyerek kolları sıvadılar. 

Yapılan evlerin iç dekorunu da, o oranda ihtişamlı yaptılar. Hesaba katmadıkları bir gerçek vardı.  Yaylaların gerçek sahiplerinin fikri hiç alınmadı. 

Onların  bölgesine girerken, sonucun ne olacağı belliydi. 

Sonuç olarak, yaban hayvanlarının doğal dengesi bozulursa, o yaban hayvanları da evlere saldırır. Camları, kapıları kırarak, eve girer. Ne var ne yok, dağıtır. Buzdolabını, çamaşır, bulaşık makinesini kırarak. Ank reste ocağa zarar verir. Yiyecek bulmak için dolapları talan eder.  Evi hallaç pamuğu gibi atar. 

Ayı ile  oyun mu olur? Ayı, güçlü bir yaban hayvanı. Ne kızdırılmaya gelir, ne de yemeklerinin yok olmasına. 

Ayı, evlere de, girer, meyve ağaçlarını da kırar. Yaban mersini ayının yiyeceğidir. Son yıllarda her ne hikmetse insanlar reçel yapma sevdasına kapılarak, bu meyveyi toplamaya başladı. Aç kalan ayı,ne yapacak?!

Bir çok kişiden ayıların verdiği zararları duydum. Anlatılanlardan bir tanesini siz değerli okurlarımla paylaşmak istedim. 

Ayı köyde elma ağaçlarına dananmış.  Olgunlaşan elmaları yemek için ağaca çıkmış.  Ayı, elmaları toplayıp yedikten sonra ağacın dalını kırıp yere atmış. Sonra da, ağaçtan inip, pislemiş. Etrafına bakındıktan sonra uzaklaşıp gitmiş. 

                             Ormanlardan kesilen ağaçlar, tomruk tomruk kamyonlara yüklenirken, insanın yüreği sızlıyor. Ağaçların, ne denli değerli olduklarını yine ormanda yaşayan hayvanlar bilir. Her ağaç, yaban hayvan için sığınaktı, yaşamdı. Kışın gelmesiyle kış uykusuna yatan ayı, son yıllarda uyuyamaz oldu. Buna en büyük etken iklim değişiklikleridir. 

İnsanlar kendi menfaatleri için doğada yaşayan hayvanların hayatını umursamadı. Onların, bir can taşıdığı, unutuldu. 

Kainatta her canlının yaşam hakkı vardır. Yabanların,  doğal ortamları bozulmamalı. Yaşam alanları olan ormanlar yok edilmemeli.