Fatma Karahasanoğlu


İLİKLERE KADAR AÇGÖZLÜLÜK

Balıkçının biri oltasını göle sarkıtmış bekliyormuş.


                  İLİKLERE KADAR AÇGÖZLÜLÜK

 

         Balıkçının biri oltasını göle sarkıtmış bekliyormuş. Hükümdar oradan geçerken, görmüş. Balıkçının yanına giderek, “oltana ilk ne takılırsa, onun ağırlığı kadar altın vereceğim.” Der. Balıkçı sevinmiş. Oltaya bir şey takıldığını hissetmiş. 

Çekmiş, çekmiş ve ortası delik bir kemik çıkmış. 

Hükümdar, balıkçıyı alıp, saraya götürmüş. Kemiği bir kefeye koymuşlar, diğer kefeye de, 10-20-50-60 altın koymuşlar. Altın koydukça, kemik de bir hareketlenme olmamış. Yüzlerce altın koymalarına rağmen kemik tarafı hiç kalkmıyormuş. 

Hükümdar, bilge birini çağırıp sormuş. Bilge, “bu kemik bir göz çukurudur. Aç gözlüdür. Ne kadar altın verirseniz, ayağa kalkmaz. Onun gözünü bir avuç toprak doyurur.” Der ve bir avuç toprağı kefeye koyarlar ve dengeye gelir. 

 Açgözlülüğün nasıl bir şey olduğunu anlamak için bilge olmak gerekirmiş. Başkasının anlaması mümkün değil. 

            Günümüzde de, bir evi olan bir tane daha olsun, 2-3 derken imkanlarını zorlar. Arabası olur, modelini değiştirmek için her türlü hokkabazlığı yapar. Onu da, değiştirir. Sonra durup, bakar. İmkanlarını daha da zorlar. Bu sefer borçlanır. Borçlarını ödeme de zorlanır. Hayatını borç üzerine kurar. Aç gözlülüğü asla aklına gelmez. Olması gerekenleri üzerinde diretir. Ders alacak yerde daha da çıkmaza girer. 

              Yetecek kadarını isteyeni hiç gördünüz mü? Daima fazlası cazip. Azla yetinmenin ne olduğunu dahi bilemeyecek kadar gözler de körelmektedir. Doğal ve normal hadise halini alır. Fazla tüketen olduğumuz için bir çok değerin değerini bilemiyoruz. 

              Cep telefonları hayatımızda yokken, ne yapıyorduk? İletişim sağlanmıyor muydu?  Konuşmalarda yapılıyordu. Hal hatırda soruluyordu. Tüm bunlar yapılırken, çift telefon kartlarıyla olmuyordu. Normal sabit telefonlarla oluyordu. 

Tüketim toplum yaratmak için firmalar yoğun çaba sarf etmektedir. Bunda başarı sağladıkları bir gerçek. Her yetişkin de, 1-2 cep telefonu mutlaka vardır. 

Bir tane yetmiyor mu Aç gözlülük olacak ya! 

Elbette bir tane yetmez; 1,2,3 sınırı yok.  Bazıları birden fazla adres alıyor. Neden dedik ya! Aç gözlülük iliklere kadar işledi. Geri dönüşü olmayan bir yol gibi. 

Fazla mal göz mü çıkartır? Deyimi dillerde dolaştıkça, açgözlülüğün sınırı da belli olmayacak.