DUYGU KARAHASANOĞLU


BİR KİLO PEYNİRE, ON LİTRE SÜT

Bugün Ramazan bayramının üçüncü ve son günü. Tatilciler dönüş yoluna geçmeye hazırlanırken,


                        BİR KİLO PEYNİRE, ON LİTRE SÜT      

 

                        Bugün Ramazan bayramının üçüncü ve son günü. Tatilciler dönüş yoluna geçmeye hazırlanırken, evinde misafir ağırlayanda, temizliğini yapmaya başladı.   

                       Tükettiğimiz gıdaların insan sağlığına ne denli zararlı yada faydalı olduğunu biliyor muydunuz? 

Şimdi diyeceksiniz ki, bu konu nereden çıktı? 

Anlatayım, efendim! Önce, sakin!

                       Tüm gıdaları yazacak değilim. Bugün sizlerle peynirlerin ne şekilde yapıldığını paylaşacağım. Herkesçe malum olan peynirin ham maddesi süttür. Peynir sütten imal edilir. Bu bir gerçektir. 

Bunun dışında kullanılan maddelerle yapılan peynir, peynir değildir. 

Bir kilo peynir elde etmek için yedi kilo süt kullanmak gerekir. 

Ancak bazı fırsatçılar sütün yerine margarin, nişasta, kemik unu, iade peynir  kullanarak peynir elde ediliyor. 

20 ton margarinden, 45 ton  peynir imal  ediliyor. Margarinin kuru madde oranı %90, su katarak çoğaltıyorlar. İçine nişasta, iade peynir koyarak hiç süt katılmadan peynir imal ediliyor. 

1 kilo tulum peyniri için 10 litre süt gerekir. Bunun üzerine işçilik, vergi, işletme maliyeti gibi giderler eklenince peynirin fiyatı ortaya çıkıyor. Fiyat bunun altında ise peynir hilelidir. 

Küçük bir deney yapabilirsiniz. 

Cam kaseye, ceviz büyüklüğünde peynir alın, peynirin üzeri kapanacak kadar sirke dökün. Bir müddet bekleyin, o su beyaz rengini almışsa  peynir hilelidir. 

Bu nasıl bir vicdansızlıktır? Bu nasıl aymazlıktır? Bu nasıl ahlaksızlıktır? 

Daha fazla para kazanmak için bu tip hilelere baş vuranların sayısı her geçen gün artıyor. 

Allah korkusu olmayanlardan her türlü hile beklenir. Onların gözü paradan başka bir şey görmez.  

Varsa yoksa, para pul. Bunun uğrunda her türlü şaklabanlığı yaparlar. Oysa ellerini vicdanlarına koysalar, ne yaptıklarını onlarda anlayacaktır. 

Herkes kendine yapar. Bugün yapılan bir iyilik daha sonra iyilikle karşılık bulur. Yapılan bir kötülükte kötülükle karşılık bulur. 

                     Sofralarımızın vazgeçilmezi olan peynirlerin, hileli olup olmadığı her daim kafamızda soru işareti bırakacak. Acaba, bu peynir de, hile var mı?

İnsanların sağlığıyla bu denli oynayan hilebazlar, yaptıklarından çok mu memnun? İnsanları zehirlemek hoşlarına mı gidiyor? 

Hıı, bir de onlar parayla gömüleceklerini sanıyorlar. Şu üç günlük dünyada, kimse kalıcı değil ki? İnsan sağlığıyla bu denli oynamaya değer mi?