Fatma Karahasanoğlu


?SADECE HACI ANNEYE AİT?

?SADECE HACI ANNEYE AİT? Bir kadın evine giderken, yolda bir çocuğun odun parçasıyla toprağı parsellediğini görür. Yanına yaklaşıp ne yaptığını sorar.


                                      ?SADECE HACI ANNEYE AİT?

 

                       Bir kadın evine giderken, yolda bir çocuğun odun parçasıyla toprağı parsellediğini görür. Yanına yaklaşıp ne yaptığını sorar. Çocuk, ?cenneti parselliyorum? der.

Kadın,  ?kaça parselliyorsun?? deyince çocuk, ?20 TL abla?  der. Kadın çantasından 20 TL çıkartıp çocuğa verir. Yoluna deva eder. Eve gittiğinde verdiği parayı unutur.

Kadın o gece rüyasında cennette olduğunu görür. Sabah rüyasını eşine anlatır. Adam rüyadan çok etkilenir. Karısının tarif ettiği yere gider. Çocuk toprakta aynı parselleme işlerini yapmaktadır. Adam, çocuğa, ne yaptığı sorar. Çocuk; cenneti parsellediğini söyler. Adam, bir parsel ister. Çocuk, bir trilyon der. Adam, ?nasıl olur, bir gün önce eşime 20 TL karşılığında parsel verdin.? Çocuk, ? benden cenneti istemedi. O gönlümü aldı. Cenneti bu kadar ucuz mu zannediyorsunuz??

Hayatta her şeyi parayla satın alamazsınız. Bazen paranın da alamayacağı şeyler vardır. O da küçük hikayede olduğu gibi gönüldür. Gönül ne parayla ne malla alınan bir şey değildir. Gönül almak herkesin yapacağı bir şey değildir.

                        Günümüzde bir çok olay maddiyatla değerlendiriliyor. Oysa maddiyatın erişemeyeceği tek yer gönüldür. Tanıdığım bir hanım İstanbul´da bir hastanede hastasıyla kalmaktadır. Yemek saatlerinde her refakatçi gibi sıraya girip, yemeğini alır. Ancak tanıdığım teyze tabağına çorba koyna kadının yabancı uyruklu olmasından oldukça rahatsızlık duyar. Ne yapacağını düşünür.  Sonra aklına bir fikir gelir.  Her gün çorba kasesine kepçeyle çorba koyan kadından rahatsız olacağına konuşmanın daha iyi olacağına karar verir. Çantasında özenle sakladığı süslü lifleri vermek için kadının yattığı odaya gider. Kapıyı çalıp içeri girer. Elinde tuttuğu hediyeleri utarak, ?bunları sana getirdim. Hediyemdir.? Yabancı kadın çok sevinir. Kırık Türkçesiyle teşekkür eder. Hediyeleri karşılık 100 defa Kelimeyi Şahadet, 100 defa bismillahirrahmanhırrahim ve 100 defa salavat getirmesini söyler. Yabancı kadın kabul eder.odadan çıkmadan önce  ?bana çorba verirken bismillahirrahmanhırrahim demeni istiyorum.? Dedikten sonra odadan dışarı çıkar.

                      Bir gün sonra yemek saati gelir herkes sıraya girer. Tanıdığım teyzenin önündekiler yemeğini alıp, sıradan çıkar. Yabancı kadın, teyzenin tabağına çorba koymadan önce ?bismillahirrahmanhırrahim?  der ve çorba servisini yapar. Bir gün iki gün derken diğer hasta yakınlarının bu durum dikkatini çeker. Onlarda kendilerine yemek verilirken, bismillahirrahmanhırrahim  demesini isterler. Yabancı kadın ?yoo bismillahirrahmanhırrahim sadece hacı anneye ait?

İşte bu da bir gönül alma şeklidir.