KAYIP SABAHLAR

KAYIP SABAHLAR

KAYIP SABAHLAR

KAYIP SABAHLAR 

 

                       Yasin, emekli öğretmen büyükbabasıyla, İstanbul’un gecekondu semtlerinin birisinde bahçe içerisinde mütevazi evlerinde yaşam mücadelesi sürdürür. 

Yasin’in annesi öldükten sonra bir yaşında büyükbabası tarafından büyütülür.

Yasin üniversiteye devam eder. Sınıfta en iyi arkadaşı Taner’dir. Taner’in babası hatırı sayılır iş adamlarından biridir. 

Taner ve Yasin’in ortak arkadaşı Asuman’dır. Asuman’da onlar gibi mimarlık bölümde tahsil görmektedir. 

Asuman, dört kız kardeşin en büyüğüdür. Taner,  Asuman’dan hoşlanır. Ancak duygularını ifade etmekte zorlanır. 

Taner bir akşam Yasin’le buluşup Asuman’ı sevdiğini söyler. 

Yasin, Asuman’ın sevip sevmediğini sorar. Taner, haberi olmadığını henüz açılmadığını ifade eder. 

Asuman’ın babası da, sayılı işadamları arasında olup, Taner’in babasıyla her zaman rekabet halindedir. 

 Bir gün okul çıkışı Duvar Osman lakaplı iş adamının karsının yeğeni, Taner’le Asuman’ı baş başa görünce, öfkelenir. Yanlarına gelerek Taner’i yaralar. Yasin, araya girip Taner’i yerden kaldırır. 

Asuman’ın ikiz kız kardeşleri Hale ve Yelda’da olaya tanık olur. Hale’nin kullandığı aracın arka koltuğuna Taner’i yatırırılar. En yakın hastaneye giderler. 

Taner’in babasına haber verilir. Hastaneye gelen adam, olan biteni Yasin’den dinler. Ve Yasin’e kanı ısınır. 

                    Mezuniyet gününde Taner Asuman’a açılır ve sevdiğini söyler. Asuman, beklediği teklif olmasına rağmen Yasin’i arar bulur.Taner’in evlenme teklifi yaptığını söyler. 

Yasin, mutluluk dilemekle yetinir. 

Asuman, Taner’in yanına döner ve evlilik teklifini kabul eder. Yasin, Taner’in yaralandığı gün Hale’yi görürü ve yüreğinde sıcaklık hisseder. Kaldığı evi öğrendikten sonra bir Pazar günü elinde gül demetiyle Hale’nin evine gider. 

Hale, kuralları bir kızdır. Gülleri alır, eve davet etmez. 

Yasin, yaptığının aptalca olduğunu düşünse de iş işten geçmiştir. 

Hale, salonda gülleri vazonun içerisine koyarken, küçük bir zarf gözüne ilişir. Zarfın içinden Yasin’in mektubu çıkar. 

Yasin duygularını mektupla anlatır. Hale’yi beğendiğini ve uzun yol arkadaşlığı teklif eder. Hale, hiçbir şey olmamış gibi davransa da, onun da yüreğinde Yasin’e karşı sıcaklık başlar. 

Yasin’de Halede bundan kimseye söz etmez.             

Orhan bey, babasının evde istemeyen karısına söz geçiremez. Bu yüzden Hale kız arkadaşlarının evinde ikiz kardeşi Yelda’da dedesiyle birlikte babasına ait başka bir dairede yaşamaktadır. Asuman’la Hilal anne ve babasının yanında kalmaktadır. 

Yasin, okul bittikten sonra  Taner’in babasının şirketinde çalışmaya başlar. Taner’le Asuman şatafatlı bir düğünle evlenir. Ardından balayına gider. Duvar Osman’ın yeğeni Uğur Hale’den hoşlanır. 

Düğün günü de, Hale’yi dansa kaldırmak isteyince ortalık bir anda karışır.

Yelda sınıf arkadaşı Murat’tan çok hoşlanır. 

Tesadüf eseri Murat’ın babası Orhan beyin şirketinde çaycı olduğunu öğrenir. Bu gerçeği Murat Yelda’dan saklamıştır. Yelda Murat’ın işe alınması işçin babasına rica eder. 

Murat, Yelda’nın babasının şirketinde çalışmaya başlar. Yelda düşüncesini Murat’a söyler. Murat, Orhan beyden, çekinir. 

Yelda, ısrar eder. Murat’ta Yelda’yı sevdiğinden tamam der. İki genç, evlenme kararı alır. Yelda, konuyu önce dedesine ardından babasına açar. Baba, şiddetle karşı gelir. Çaycıya verecek kızın olmadığını söyler. Ve bir gün sonra Murat’ı işten atar. Yelda, şirkete gittiğinde Murat’ı odasında bulamayınca,şoka girer ve bayılır. 

Doktor, Yelda’nın ani şok geçirdiğini tedaviye ihtiyacı olduğunu söyler. 

Anne ve baba perişan olur. Doktor, şoka neden olan kişinin hastaneye getirilmesini ister. Murat çekinerek hastaneye gider. Ve doktor istediği sonucu alır. 

Orhan, Murat’ın hastaneye gittiğini öğrenince, sinsice plan yapar. Ancak planı tutmaz. Hastane kapısında Murat’ı dövdürtür, fakat Yasin ve Taner olaya müdahale eder. Yelda, iyileştikten sonra babasının izni olmadan Murat’la nikah yapar. Murat girdiği kaymakamlık sınavını kazanır ve taşraya birlikte giderler. 

Orhan beyin babası, Yelda evlenince yalnız kalır ve Orhan beyin yanına taşınır. Ancak gelin bir türlü içine sindiremez. Sürekli laf sokuşturur. Evden gitmesi için çareler arar.

                 Yasin’in dedesi köyü çok özlediğini söyler. Ve Yasin’e gitmek istediğini her fırsatta dile getirir. Yasin’in babası kamyoncunun ilk eşinden üç oğlu vardır. şükrü babasının ikinci kez evlenmesini asla kabullenmez. Yasin’in annesini ahırda Orhan’a öldürtür. Bu gerçeği yıllarca saklar. Orhan’la Şükrü ilkokul sıralarından beri arkadaştır. Orhan zengin akrabasını öldürür. Şükrü buna tanık olduğundan Orhan’ı Yasin’in annesini öldürmek için kullanır. 

Aradan yıllar geçer. 

Aldığı parayla İstanbul’a gidip şirket kurar.   Kamyoncu, ikinci eşinin nasıl öldürüldüğünü bilmesine rağmen suskunluğunu bozmaz. 

Şükrü’nün karısı Handan’da hiç konuşmaz. Şükrü’yle Handan amca çocuklarıdır. Doğduklarında beşik kertmesiyle evlendirildiler. 

Ancak evlilikleri bir hafta sürdü. Odalarını ayırdılar. Bu arada kızları Elmas dünyaya gelir. Handan, Yasin’e annelik yapar. Ancak Şükrü buna izin vermez. Kamyoncu, hiçbir şey söyleyemez ve ikinci eşi Melek’ten olan Yasin’i eşinin babası Halim’e teslim eder. 

                     Dede Halim, doğduğu yaşadığı köye gitme haberi alınca çocuklar gibi sevinir. Yasin, dedesini köye getirir.

 Şükrü her fırsatı değerlendirip kardeşini öldürmek ister. 

Kamyoncu vicdan azabıyla yıllar önce bıraktığı Yasin’e ev ve iş yeri bırakmak için notere vasiyet yazdırır. Şükrü’nün gözünden kaçamaz. Babasından gizli Yasin’in adresini alır ve İstanbul’da öldürmeye gider.ancak başaramaz. Yasin yaralı kurtulur. 

Handan, Şükrü’nün evde olmadığı bir gün odasına girip, gizli dolaptan iki evrakı alır. Şükrü evli bir kadını kaçırır. İstanbul’a götürmek için Orhan’dan yardım ister.

Orhan, Şükrü için ev kiralayıp şoför verir. Şükrünün kaçırdığı kadının kocası kamyoncuların evini basar. İki oğlu ve gelini orada ölür kendisi de yaralı olarak hastaneye kaldırılır. Handan olaylara müdahil olmaz. 

Şükrü ve Handan’ın kızları Elmas İstanbul’da üniversiteyi bitirip Orhan’ın şirketinde çalışmaya başlamıştır. Babasının evli bir kadını kaçırdığını duyan Elmas, Orhan beyden aldığı adrese gider. Babasına bağırıp çağırdıktan sonra geldiği taksiyle geri döner.

Yasin, dedesiyle köyde vakit geçirirler. Dedesi Yasin’i yalnız bırakıp ebedi yolculuğa çıkar. Yasin, İstanbul’a yalnız döner. 

Taner ve Asuman’ın yardımıyla Hale’yi Orhan beyden istetir. Her şeyden habersiz Hale ile sade bir nikah kıyarlar. Taner’in babası Yasin’e bir daire tahsis eder. Hale ve Yasin balayı için Yelda ile Murat’ın yaşadığı kasabaya gider. 

Bu arada Orhan babasını huzurevine yerleştirir. Üç kızda bundan habersizdir. Yasin, dedesiyle yaşadığı gecekonduyu kamyoncuya ve Handan’a verir. Köydeki konak kapanır. 

 Elmas, babasının adresini Yasin’e verir. Yasin ile Hale’nin evliliğini onaylamayan Handan Yasin’e gizli evrakı verir. Yasin, yıllar önce annesini Orhan beyin öldürdüğünü öğrenir. Polise gider ve Şükrü’nün adresiyle birlikte Orhan beyin yıllar önce işlediği cinayeti polise anlatır ve elindeki evrakı verir.   

Orhan beyin babası huzur evinde rahat edemez ve ölür.  Cenaze günü polisler Orhan’ı mezarlıktan ifade için alır. İhbar edenin Yasin olduğunu öğrenen Hale öfkelenir. Yasin, telefonunu açmaz. Hale bir türlü ona ulaşamaz. 

Hale ve Yasin evlendikleri günden itibaren sabah namazlarını birlikte kılar, tahsis ettikleri ajandaya düşüncelerini yazar. Hale öfkesinden ajandanın sayfasına duygularını aktarırken Yasin’i suçlar. Yasin’de Halenin evde olmadığı bir gün ajandayı açar. Önce Halenin yazdıklarını okur sonra da düşüncelerini yazar.

Annesinin hunharca öldürüldüğünü, öldürteninde Halenin babası olduğunu yazar. 

Kamyoncu, Handan ve Elmas kasabaya gitme kararı alır. Yasin, onları götürür. Hale, doktora gidip hamile olduğunu öğrenir. Eve gidip ajandayı açar. Yasin’in yazdıklarını okur. Ve hak verir. Köye gitmek için o da yola