?DEVLET DESTEK OLMALI?

?DEVLET DESTEK OLMALI?

?DEVLET DESTEK OLMALI?

?DEVLET DESTEK OLMALI?

Devletin, özel sektörün toparlanması için destek vermesini isteyen Hacısalihoğlu; ?Devlet piyasayı rahatlatmak için borçlanma senedi veya devlet tahvili verebilir.?

Trabzon Ticaret ve Sanayi Odası (TTSO) Başkanı M. Suat Hacısalihoğlu, devletin ve bankaların zor durumdaki özel sektörün toparlanması için çeşitli tedbirler alması gerektiğini belirtti.

?DEVLET PİYASAYI RAHATLATABİLİR?
TTSO Başkanı Hacısalihoğlu; ?Mart ayına kadar olan süreçte firmalarımızın takibe atılmaması, temerrüde alınmamasını istiyoruz. Yeniden yapılandırma faizleri kontrol altında tutulmalıdır. Fiyat farkı ve tasfiye kararnamelerinin acilen çıkarılması gerekiyor. Devlet borçlanma senetleri veya devlet tahvilleriyle piyasayı rahatlatabilir. Mart ayına kadar olan sigorta ve vergi borçları bir yıl ertelenmelidir. Devletin yabancı sermayeye karşı Türk şirketlerini koruması gerekir.? dedi.
Trabzon Ticaret ve Sanayi Odası Eylül ayı meclis toplantısı Meclis Başkan Yardımcısı Halil İbrahim Nalbant başkanlığında gerçekleştirildi. TTSO´nun Eylül ayı faaliyetlerinin yer aldığı filmin izlenmesinin ardından kürsüye gelen Başkan M. Suat Hacısalihoğlu, güncel ekonomik konularla ilgili değerlendirmelerde bulundu.

?HÜKÜMETİMİZ HER GÜN YENİ TEDBİRLER ALIYOR?
Son dönemlerde gündemin ekonomi olduğunu belirten TTSO Başkanı M. Suat Hacısalihoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü;
?Her geçen gün ekonomiyle ilgili hükümetimiz tarafından gerekli tedbirler alınıyor ve gelecek ona göre planlanıyor. Özellikle 2019´un ilk 3 ayına kadar olan sürecin özel sektör için yorucu olacağını bilmemizde yarar var. Bu süreç içinde bizler alabileceğimiz kadar tedbir alırken, özellikle devletimizin almış olduğu tedbirler de bizleri birinci derecede etkiliyor. Bu doğrultuda Yeni Ekonomik Program açıklandı. Alınması gereken tedbirler konusunda da özellikle Bankalar Birliği konusunda da çalışmalar devam ediyor. Bankaların sendikasyon kredilerini geri ödemeye başlaması bizleri de bu süreç içinde yakından ilgilendiren konudur. Bu süreçte yapacak olduğumuz faaliyetlerde bunu birinci derecede dikkate almakta fayda var. Döviz kurları şu anda stabil vaziyette, umarız daha da düşer. Ama son 3 ayda daha temkinli olmamızda yarar var.?

?BEKLENTİLERİMİZ VAR?
Özel sektör olarak devletten ve bankacılık sektöründen istekleri olduğunu vurgulayan Başkan Hacısalihoğlu, şunları söyledi;
?Özellikle bankacılık sektöründe yeniden yapılandırmanın özel sektörü zor duruma sokmadan yapılması gerekmektedir. Önümüzdeki 6 ay içinde, yani Mart ayına kadar olan süreç bizler için zor olacak. Bu sürede firmalarımız taahhütlerini yerine getiremeyebilirler. Devletimizden şu desteği istiyoruz; bankalarla, BDDK ile görüşme yaparak, bu süreç içinde firmalarımızın takibe atılmaması, temerrüde alınmaması bizler açısından çok çok önemli. Dolayısıyla bu konu şimdiden dikkate alınmalıdır. Aksi takdirde firmalarımızın ne kadar zor duruma kalacağı aşikârdır. Yeniden yapılandırmaya başvuran firmalarımızın faiz oranlarında önemli miktarda artış olduğu görülmektedir. Firmalarımızın bu faiz oranlarıyla gelecekte ne kadar zor duruma düşeceğini hepimiz biliyoruz. Dolayısıyla devletimizin özel sektörün kurtarılması adına bankalar üzerinde etkisini göstermesi gerekiyor.?

?DEVLET BORÇLANMA SENEDİ VEYA DEVLET TAHVİLİ VEREBİLİR?
Hacısalihoğlu, devletten alacağı olan birçok firma olduğunu da vurgulayarak şöyle devam etti;
?Devletten alacağı olan birçok firmamız var. Devletle iş yapan müteahhit sektörümüz var. Müteahhit sektörünün devletten alacağına karşılık fiyat farkı kararnamesi beraberinde tasfiye kararnamesinin acilen çıkarılması şarttır. Tasfiye kararnamesi elbette müteahhit açısından kurtarıcıdır fakat o süreç içinde yapmış olduğu imalatlara fiyat farkı alamadığı takdirde yine bataktadır. Firmalarımızı batırmamak gerekiyor. Bu firmalar kolayına yetişmiyor. Devletten alacaklarının bir an önce ödenmesi, hatta gerekli fiyat farklarının ödenerek tasfiye isteyen firmalara tasfiye yaptırmak, isteyen firmalara da fiyat farkı vermek suretiyle devam ettirmek gerekir. Devletin parası olmayabilir. Ama geçmiş yollarda olduğu gibi devlet borçlanma senetleri verebilir, devlet tahvilleri verebilir. Geçmişte bunları yaşadık uyguladık. Vadeli verilecek olan devlet tahvilleri, devletten alacakları olan üyelerimize rahatlık sağlayacaktır. Medikal grubundaki üyelerimizin de devletten alacaklarına karşılık borçlarının bir an önce ödenmesi en büyük arzumuzdur.?

?TAKİBAT BAĞIMSIZ KURULUŞLAR TARAFINDAN YAPILMALIDIR?
Yeni Ekonomik Program´la önemli adımlar atıldığını vurgulayan Hacısalihoğlu; ?Özellikle cari açığın, bütçe açığının kapatılması, büyümenin sürdürülebilir olması, enflasyonla mücadele ön plana çıkan başlıklar. Hepsi bizler için çok çok önemli. En önemlisi de alınan kararla 3 ayda bir eylemlerin takip edilmesi. Ancak bize göre eylemlerin takibinin kamu tarafından değil, bağımsız kuruluşlar tarafından yapılması daha uygundur. Sadece kâğıt üzerinde formalite olarak değil, gerçek anlamda alınan kararların ilgili kurumlar tarafından uygulanıp uygulanmadığının takip edilmesi gerekmektedir? dedi.

?YABANCI SERMAYEYE KARŞI DEĞİLİZ AMA??
Piyasa özel sektörle ve finans sektörüyle birlikte döndüğünü hatırlatan Başkan Hacısalihoğlu, şu ifadeleri kullandı;
?Buna göre özel sektör olmazsa finans sektörü de olmayacaktır. Dolayısıyla devletin bu dengeyi gözetmesi ve özel sektörü koruması gerekiyor. Hepinizin bildiği gibi ülkemizde yabancı sermaye olarak yaklaşık 55 bin firma var. Ağırlıkla kriz ve kriz sonrası ülkemize gelmektedirler. Şu anda da ülkemizde birçok yabancı firma, şirketlerimizi satın almak üzere çalışmalarını sürdürüyorlar. Zor durumda kalan firmalarımız kendilerini kurtarmak için işlerini devretmek, satmak veya kapatmak zorunda kalıyor. Bu sektörlere de yabancılar girecek. Biz yabancı sermayeye karşı değiliz. Ama bu şekilde değil. Her zaman piyasaya girmeleri lazım! Sadece kriz sonrası değil. Devlet olarak kendi özel sektörümüzü öncelikle koruyup kollayacağız, onların düşmesine engel olacağız ve firmalarımızı da yabancıların eline geçirmeyeceğiz. Bu devlet olarak bizim üzerinde durmamız gereken bir konudur. Özel sektör yok olduğu takdirde geleceğin nasıl olacağını hepimiz biliyoruz. Şu anda piyasada önemli sektörlere baktığımız zaman ağırlıkta yabancıların elinde olduğunu görüyoruz. Bütün dünyanın gördüğü Türkiye´nin büyük potansiyeli! O potansiyelden biz payımızı alamadık. Bu döviz kurlarıyla onların ülkemize girmesi ve bundan pay alması çok kolay! Onların Türkiye´ye girmesi sadece Türk piyasası için değil, aynı zamanda Türkiye´nin hinterlandında olan piyasayı da ele geçirmeleri demektir. Dolayısıyla birinci derecede önemli olan firmalarımızın ayakta kalmasıdır. Bizim mücadelemiz de bu yöndedir. Firmalarımızın düşmemesi adına devletin elden gelen her şeyin yapılması gerekir.?