METRES
Hak edilmeyen mirasla gününü gün etmeye çalışanların her biri, zaman içerisinde hak ettikleri sonu yaşar. Bireysel düşünüp ailesini yok saymanın bedeli de, her zaman ağır olur.
Hüseyin Rahmi Gürpınar; "Metres" adlı romanında fahişe bir kadının, hayatları nasıl söndürdüğünü usta kalemiyle okuyucuya aktardı.
Firuze, kendinden yaşça büyük olan zengin Şadi asilzade beyle evlenir. Bu evlilikten Hami dünyaya gelir. Şadi asilzade, öldükten sonra tüm varlığı Firuze'ye kalır. Genç kadın beş yaşındaki oğluyla, yalıda yaşamaya başlar.
Firuze, evlenmez ancak bir çok dost hayatı yaşar. Aşıklarını elde tutmak için sınırsız harcama yapar. Hami'de annesinden geri durmaz.
Firuze oğlu Hami'yi genç ve güzel Saffet'le evlendirir. Saffet, adı gibi saf ve temizdir. Okuma yazması da, yoktur. Giyim kuşamı da, kilosuna göredir. Dört yaşındaki Rıfkı babasına hasrettir. Hami çoğu akşamlarını yalının dışında geçirir. Eşi ve oğluna ilgi göstermez.
Fransız metres Parnas Müştak'ın tüm servetini bitirecek kadar ihtiraslı bir kadındır. Müştak parası bitince deliye döner. Parnas'sız yapamayacağını kendi kendine söyler.
Parnas, parasızları kabul etmediğinden Müştak' da onunla görüşemez.
Müştak, metresiyle tekrar görüşebilmek için yakın arkadaşı Reyhan'dan para ister.
Reyhan, bir çok işleri girip çıkan kurnaz çapkın bir adamdır.
Müştak'a tek şartla para vereceğini söyler. Müştak arkadaşının yaptığı teklifi ahlaksızca bulur ve kabul etmez.
Reyhan, her ikisinin de, farklı günlerde Parnas'ı paylaşabileceklerini ısrarla söyler. Müştak tepki verip, evi terk eder. Ancak Parnas aklına gelince dayanamaz. Tekrar Reyhan'ın kapısını çalar ve teklifi kabul ettiğini söyler.
Müştak, aldığı paralarla Parnas'a gider. Sefa içerisinde bir kaç gün geçirirler. Ancak Reyhan Müştak'a sözünde durması için mektup yazar. Derken Müştak Reyhan'ı Parnas'la tanıştırır.
Parnas'la, Reyhan arasında çok geçmeden ilişki başlar.
Her iki adam Parnas'la ayrı zamanlarda iyi vakit geçirir.
Müştak, kendini kötü hisseder. Parnas'a kiraladıkları evin giderini Reyhan'ın verdiği paralarla öder. Bu ödemeler Müştak'ın uşak hissetmesine neden olur.
Reyhan oldukça mutludur. Parnas'la şen şakrak, eğlence içindedir. Her iki adam bir müddet sonra parasız kalır. Reyhan'ın da serveti Müştak'ın serveti gibi tükenip biter. Paraların bitmesiyle Parnas'ta kendiliğinden biter.
İki kafadar birkaç gün ne yapacaklarını düşünür. Parnas'ın evine gitmeye karar verirler. Parnas'ı evde bulamazlar. Kapıcı Parnas'ın bir beyle gittiğini söyler.
Parnas'ın yeni aşığı Hami'dir. Hami'nin kiraladığı eve taşınan Parnas, eski aşıklarını çoktan unutmuştur.
Hami tüm masrafları karşılayarak Parnas'la metres hayatına başlar. Yalıya gitmez olur. Karısını çocuğunu artık aramaz.
Reyhan ve Müştak Hami hakkında araştırma yaparlar. Şadi asilzadenin oğlu olduğunu öğrenirler. Servetlerini, yaşayışlarını hep öğrenirler. Hami'ye kinlenirler, intikam almaya karar verirler.
Reyhan, Hami'nin annesi Firuze'ye, Müştak, Hami'nin karısı Saffet'e aşk mektubu yazar. Reyhan, annesi yaşındaki Firuze'ye elli tane mektup yazdıktan sonra cevap alır.
Firuze, aşk dosyasını kapattığını düşünürken, oğlu yaşındaki Reyhan'a ilgi duyar.
Reyhan yalıya gidip gelmeye başlar. Firuze, genç aşığına pahalı hediyeler alıp, para vermeye başlar.
Reyhan, aldığı paralarla tekrar Parnas'ın yanına gider. Hami'den gizli aşk yaşamaya başlarlar. Reyhan, haftanın belli günlerinde Firuze'yle belli günlerinde de Parnas'la birlikte olur.
Müştak, Reyhan kadar şanslı olamaz. Saffet'e gönderdiği ilk mektup, karşılıksız kaldığı gibi bir çok olumsuzluklarla karşılaşır.
Saffet, kocası tarafından aldatılan ve sevilmeyen bir kadındır. Ancak evli bir kadının aşık tutması da Saffet'e göre yanlış bir ilişkidir.
Müştak, tüm zorlamalarına rağmen Saffet'in maşukası olamaz. Müştak, son şansını denemeye karar verir. Her ne olursa olsun yalıya gidip, Saffet'le görüşmeyi göze alır.
Yalıya, sabaha karşı çatıdan girer. Saffet'in odasını çatıdan tayin eder. Saffet'in odasını tahta aralığından izler.
Saffet, daha önce Müştak'ın mektubuna cevap yazmak için yazıcılardan birinin yazıhanesine gitmişti. Yazıhaneye kendisinden başka gelen kadınların konuşmaları Saffet'i rahatsız eder. Yazıcıya yazdırdığı mektubu alıp yırtar. Kapı önünde oturan kadına yumruk vurup, kendini sokağa atar. Bir arabacının çirkin sözlerine karşılık arabacıyı de itekler. Başka bir arabayla refikası Meryem'le yalıya dönerler.
Saffet, hocaya gidip, olan biteni anlatır. Hocadan aldığı nasihatle tövbe der. O günden sonra da, Müştak'la hiçbir şekilde görüşmeyeceğini söyler.
Müştak, tavan aralığından inerek, Saffet'in karşısına çıkar. Saffet, hocanın talimatıyla Müştak'ı şeytan olarak görür ve bağırır. Çok geçmeden yalı halkı toplanır, uşak, kalfa, hizmetçiler odaya dolar. Saffet ve refikası Meryem, korkudan put gibi olur.
Müştak, yakalanmamak için kargaşadan faydalanarak kaçar.
Yalıda şeytan tarifi yapılır. Herkes kendine göre yorumlar.
Reyhan, arkadaşı Müştak'ın başarısızlığını alay eder. Yalıya gitmemesi için de, engellemeye çalışır.
Müştak, sinir buhranlarına tutulur. Reyhan'ın Parnas'la görüştüğünü kaldıkları evdeki evraklardan anlar. Reyhan'a çok kızar ve Hami'ye imzasız mektup gönderir. Mektupta Parnas'ın Reyhan'la olan ilişkisini anlatır.
Hami, mektubu okur. Ne yapacağını düşünür. Çarşamba günleri eskrim talimlerine gittiğini hatırlar. Parnas'ın bugünü seçmesi Hami'yi kızdırır. Reyhan'la Parnas'ı suçüstü yakalamak için plan yapar.
Çarşamba günü talim yapmak için yine evden çıkar. Eskrim talimine gitmez. Apartmanlarının karşısındaki pastaneden evi gözetler. Apartmana girip çıkanları kıyafetlerine göre değerlendirir. Hoppala, neşeli bir bey dikkatini çeker. Reyhan olabileceğini düşünür.
Hami, bir müddet daha pastanede oturduktan sonra apartmana gider. Kendi dairesinin kapısını hizmetçi açar. Parnas'ın evde olup olmadığını sorar. Evde olduğunu öğrenince, önce misafir salonuna ardından üst katta çıkar.
Parnas'ın özel hizmetçisi Hami'yi yatak odasına sokmak istemez.
Hami, hizmetçiyi silahla tehdit eder. Kadın korkudan bayılır. Hami, yatak odasının kapı önünde bir müddet bekler. Sonra kapı kolunu çevirip içeri girer.
Parnas, yataktan fırlar. Reyhan yorgana sarılır. Hami, elindeki silahı Parnas'a doğrultur.
Reyhan, o anda kendi silahını alır.
İki erkek, bir kadın odada yüksek sesle bağırır. Parnas'ta, fırsatını bulup, kendini silahını alıp Hami'ye doğrultarak, ikiye bir olduğunu söyler.
Hami, her ikisine de, tiksintiyle bakar. Parnas, medeni olması gerektiğini vurgular. Reyhan, her şeyi unutmayı, önererek, eski yaşantıya devam etmelerini söyler.
Hami, iki erkeğin bir kadınla olamayacağını haykırır. Parnas, bunun üzerine düello teklifinde bulunur. Reyhan ve Hami, düelloyu kabul eder. Hami ve Reyhan evden birlikte çıkarlar. Reyhan, Hami'ye her şeyi unutup, eski yaşantılarına devam etmelerini önerir.
Hami kabul etmez. Düelloda kozlarını paylaşacaklarını ısrarla söyler.
Her iki adam ayrılıp farklı yönlere doğru gider.
Hami, Parnas'ın ihanetini unutamaz. Karısına yaptığı haksızlıkları düşünür. Annesi Firuze aklına gelir. Yalıya gitmeye karar verir.
Karanlıkta yalının korusuna girer. Bir el Hami'yi tutar. Hami elin sahibine döner. Amcasını görür. Amca beyde Hami'yi tanır. Yalıda olan biteni anlatmaya başlar. Firuze'nin aşığından bahseder. Bu akşamda geleceğini söyler ve gizlenip, görmesini söyler.
Amca beyle Hami saklanır. Çok geçmeden Firuze'nin aşığı Reyhan'ın gölgesi görülür. Çok geçmeden Reyhan'da görülür.
Hami, ikinci kez Reyhan'la karşı karşıya kalır. Bir gün sonraki düelloyu tekrar hatırlatarak, kovar.
Firuze, genç aşığını merak eder. Gelmemesine anlam veremez. Kağıt falı açar. Fallar, her defasında aleyhine çıkar.
Gelen telgraf Firuze'yi dehşete düşürür. Parnas'tan gelen telgraf, Hami ile Reyhan'ın düellosunu haber vermektedir. Yeri ve saati yazılı olan telgraf, Firuze'yi büsbütün heyecanlandırır. Refikasıyla birlikte arabayla ormana doğru yola çıkar.
Arabacıdan hızlı gitmesini ister. Firuze, bir yanda oğlunu, diğer yanda genç aşığını düşünür. Düello yapılan yere gelmeden silah sesi duyulur.
Hami kanlar içerisinde arkadaşının kucağında son nefesini vermek üzereyken annesi Firuze gelir ve yanına oturur. Çok geçmeden de, Saffet oğluyla birlikte gelir.
Hami her iki kadına bakmaz. Saffet'in refikası Meryem, Hami'ye Saffet'in suçsuz olduğunu söyler. Hami, Saffet'in yüzüne tebessümle bakar. Fakat annesine bakmaz. Son nefesini verir. Reyhan, suçunu çekmek için mahkemeye sevk edilir. Küreğe mahkum olur.
Parnas, olaylar yaşanırken, ülkeyi terk etmek için gemiye biner. Oturduğu koltuğun karşında iki Fransız'dan hangisini seçip seçmeyeceğini düşünürken, Müştak, çok sevdiği Parnas'ı götüren geminin arkasından bakmakla yetinir.
FATMA KARAHASANOĞLU